10 Aralık 2009 Perşembe

iyi ki dogdun Eda Kardes:)


Yaman'la mantar toplamak




Baslik Yaman'la mantar toplamak, cunku gunu tanimlayan sey bu, mantar toplamaktan cok Yaman'la bunu yapmak.
Orman aktiviteleri bize uzak degil, yilardir Belgrad ormaninin dibinde oturdugumuz icin, ozellikle kis ve kar aylarini bir firsat bilir, ne yapar eder kara saplanmayi basarirdik. Genellikle yasgunum karli bir kis gunune denk gelir, yasgunu hediyesi olarak kendimi ormanin yumusak kar ortusunde yerden yere atardim. Son 2 senedir hamilelik, bebek derken evde cay yudumlar olmustuk ki, bir mantar etkinligi sayesinde tekrar canlandik. Hocamiz Jilber Barutciyan esliginde, mantari iyi koklayan muhtesem bir ekiple Belgrad ormanina giriyoruz, hatta bana gore kayboluyoruz. Mantar toplamak dunyanin en zevkli seylerinden biri, dogaya oyle bir gozle bakmaya basliyoruz ki, bir sure sonra 3 boyutlu kartpostallara bakarmis gibi, mantarlar yerden ayrilip size bakmaya basliyorlar. Yaman'la bu ise kalkismamiz aslinda biraz tesaduf; grubun 3 kisiyle sinirli olacagini dusundugumuz bir gun, yaklasik 30 kisilik bir ekip bizi karsiladi. Oraya kadar ulasmisken geri donmek istemedik ve nezaket gosteren ekibimizin onculeri "cocuklu" kategorisinden bir parkur sectiler. Sonrasi, babanin sirtinda bir Yaman, ciyak ciyak "neyde mantay neyde mantay" diye diye ormani cinlatti iste:) En son dik bir yamacta, baba anne Yaman sepeti minik trompetlerle doldurmaya calisiyorduk, Yaman bir de tirtillara pas veriyordu, Defnenin guzel kizi Refika'ya gostermeye calisarak.. Boyle coskulu ve guzel bir gun.. Ve evde kurumus mantarlarimizin nefiss kokusu... sonbahar:))

piano piano bacaksiz


Hayatimiz yavas yavas degisiyor. Bugun soyledim; ask yerini her zamanki gibi sevgiye terkediyor, tum hucrelerimizi doldurarak.

Anne, artik haftada bir gun yogaya gidiyor, babayla Yaman da yoga merkezinin muzik odasini birbirine katiyor!

pofuduk

10 Kasım 2009 Salı


kuzenim Bilge:)

bu senin baban evladim

koca 2009 yazi gecmis!

her ne kadar hayati acisiyla tatlisiyla birlikte hazmetme dusturuna sahip bir aile isek de, en son kaydi haziran ayinda birakmisiz. Ihmal etmekten cok ustuste gelen bir suru olay, yaz tatili kaygilari, yaz rehaveti kayit tutmamiza engel olmus. Kisa bir ozet once:
Once sicak bir haziran gunu yaman'i havaya kaldirirken basima gelen ani bir bel tutulmasi ve fitik teshisiyle bir miktar kararan hayatlarimiz, babannemizin vefat haberiyle tam tutulmaya garkoldu. hastanede gecirdigim gunler her ne kadar babasi ve yaman icin bambaska bir iiskiye kapilarini actiysa da, olan oldu ve yaman, hayatinin ilk 4 ayinda bize siklikla yasattigi uykusuz gecelere tam U donus yapti. Bir yandan yerinden kalkamayan anne, bir yandan aglayan bir koca ses.. Gecenin 3'u dertlerin en gucu.. hayalet bir baba, tum gucuyle destek veren annane ve dede ile bir sekilde altindan kalkildi. hatta sonra altinoluk'a tatillere gidildi, annane ve dedeye olabildigince yukler yuklendi. Bu arada Yaman antibiyotik tedavisine ihtiyac duyacak kadar nezle, grip ve ishal olmayi da becererek ilgiyi hep ustunde tuttu. Isten izin alindi, ise geri donuldu.. derken, daha yeni yeni gece uykulari yerine gelir oldu yaman efendinin, dolayisiyla annenin:) Bu araya bir de bayram tatilinde yapilan Bodrum gezisi dahil edilince, yazin yasanan tatsizliklarin bu seneyi ele gecirmesi engellenmis oldu.















11 Haziran 2009 Perşembe

29 Mayıs 2009 Cuma

Onceleri hersey yaman sadece yaman'di. Nerede ne yaptigimizin onemi olmadigindan, kosturarak eve gelip minik oyuncagimizla o yatana kadar oynuyorduk. 1 hafta once, yaman yurumeye karar verdi ve hizla kararini devreye soktu. Bu gelismeyle birlikte hayatimiz baska bir sekle burundu. Yaman ozgurce istedigi yere yururken, ben mutfagima geri kavustum, babamiz ise bahceyi yaman'i tasimadan sular oldu. Dun beraber alisverise, oyun parkina ve sonra yemege ciktik. Bu milat olsun istedi icim, daha "normal", daha "biz" bir yaz -ve sonrasi icin...


27 Mayıs 2009 Çarşamba

15 Mayıs 2009 Cuma

bebegim ne yer ne ister

cocuklu arkadaslarim arasindaki en populer konular, genellikle ne yiyip ne ictigine dayanir bebeklerimizin.. herkesin ortak egilimi, annelerimizi dinlemenin yani sira, "siz hala annenizin yagini mi kullaniyorsunuz" dedirtmeden, guncele iyiye ve daha dogrusu neyse ona gore tarif gelistirip bebeklerin sevebilecegi seyleri icat etmeye dayanir. Kendimden de gordugum o dur ki, bir annenin bebegi icin yapmayacagi hic -gercekten hic- birsey yoktur. Yeter ki bebis saglikli, temiz ve iyi olsun. Tek karsiligi da budur bu cabanin.
Kendimi bildim bileli mottomdur, ne yersen o'sundur lafi.. duyanlariniz olmustur, bu laf Slow Food'un kurucusu Carlo Petrini'ye aitmis, megerse. Iyi, temiz ve adil gida.. ikna oldugumuz degerlerimiz, bebeklerimizi buyutme sorumlulugunu almis olan biz anneler icin, ortaktir ve tartismasiz bu boyledir.

3 tane tarif size, iyi, temiz, adil olmasi temennisiyle.


bebek biskuvisi


havuclu kek


balli kurabiye

14 Mayıs 2009 Perşembe

hayatimizin pasasi oldugumuz zamanlara dair...

banyodan sonra..



dislerimi fircalarim (istersem), babam kurular annem sacimi tarar, uykuya giderim (eger keyfime uyarsa).. butun bunlar olurken, cevremdeki herkes:
1. istedigim sarkiyi soylemeye mecburdur
2. onlari korkutma ve islatma oyunuma katlanmak zorundalardir
3. uyumak istemezsem gobekleri catlasa da neticede beni tutup asagiya indirmek durumunda kalirlar
4. banyoda mavi baligim yoksa tum insanlar aramakla yukumludurler

artik 10.5 kiloyum ve 80 cm boyundayim.

yaman piknik'te

yaman bahara gozlerini pikniklerle acti. Fikir Sahibi Damaklar grubuyla Gokcen Adar'in daveti uzerine..



riza'ya "bu cocuk ac kalmaz" dedirten sahneler:)