biraz gecikmeyle 10.ay resimleri ve bir de video... arabada miziklarken..
bu ay neler yapildi neler.. kurban bayramindaki 10 gun firsat bilindi ve carsi pazar birlikte gezildi.. iste sibelle bir oglen yemegi:
bebeklerin insanlari sectiklerini soylemislerdi, biz de hevesle yaman tarafindan secilecegimiz zamanlarin gelmesini bekliyorduk babasiyla. Iste o zaman geldi ve Yaman kendisine arkadas olarak dogdugundan beri belki en az gordugu 2 kisiyi secti: Rasim abi ve Tolga!. Asagida Rasim abinin yasgununu beraber kutlarlarken:
Yaman her gecen gun buyuyor, agirlasiyor.. artik diyoruz, kendisini bir tasisa, emeklese mesela.. Yaman'i babasi yere koyuyor, Yaman bize poz veriyor:
Tam 10 aylikken biz bogazda gezerdik diyecek:
24 Aralık 2008 Çarşamba
3 Aralık 2008 Çarşamba
10 Kasım 2008 Pazartesi
7 Kasım 2008 Cuma
bir hikaye
80'ine merdiven dayamis yasli baba ile onu ziyarete gelen -45 yasinda ve saygin bir isi olan- oglu salonda oturuyorlardi. Hal-hatirdan, coluk-cocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oglu susmus, ayrilmanin sinyalini vermisti. O anda uzerinde oturdukları sedirin yanindaki pencerenin pervazina bir karga kondu.
Yasli baba kargaya gulumseyerek biraz baktiktan sonra ogluna sordu: 'Bu ne oglum?'
Oglu saskin, cevapladi: 'o bir karga baba.'
Yasli baba kargaya biraz daha baktiktan sonra yine sordu: 'Bu ne oglum?'
Oglu daha da saskin, yine cevapladı: 'Baba, o bir karga'
Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle basini saga sola ceviriyor, basini yan yatiriyor, havaya bakiyor, sonra basini yine onlara ceviriyordu. Yasli baba ucuncu defa sordu: 'Bu ne?'
Oglunun saskinligi sabirsizliga donmustu: 'O bir karga baba, uc oldu soruyorsun. Beni isitmiyor musun?'
Yasli baba dorduncu defa da sorunca oglunun sabri tasti ve sesini yukseltti: 'Baba bunu neden yapiyorsun? Tam dort defadir onun ne oldugunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrimi mi deniyorsun?'
Babası -yuzunde hâlâ bir gulumseme- yerinden kalkti, iceri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hâtıra defteriydi. Oturdu, sayfalarini karistirdi ve aradigini buldu. Sevgiyle gulumseye devam ederek sayfasi acik bir vaziyette defteri ogluna uzatti ve o sayfayi okumasini soyledi.
'Bugun 3 yasindaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanibasimizdaki pencerenin pervazina bir karga kondu. Oglum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 sorusunda da ona sevgiyle sarilarak, onun bir karga oldugunu soyledim. Rahatsiz olmak mi? Hayir! Onun sorusunu masumca tekrar edisi icimi sevgiyle doldurdu.'
...
insanin ister istemez gozleri doluyor, hele bir de minicik yavrunuzun ellerinin sizin ellerinizi aradigi, hayatin o essiz zaman dilimlerinden birini yasiyorsaniz... benim aklima bir de annemin az zamanlarda ettigi oz laflardan bir geldi; "insan, annesine olan borcunu yavrusuna odermis..."
Yasli baba kargaya gulumseyerek biraz baktiktan sonra ogluna sordu: 'Bu ne oglum?'
Oglu saskin, cevapladi: 'o bir karga baba.'
Yasli baba kargaya biraz daha baktiktan sonra yine sordu: 'Bu ne oglum?'
Oglu daha da saskin, yine cevapladı: 'Baba, o bir karga'
Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle basini saga sola ceviriyor, basini yan yatiriyor, havaya bakiyor, sonra basini yine onlara ceviriyordu. Yasli baba ucuncu defa sordu: 'Bu ne?'
Oglunun saskinligi sabirsizliga donmustu: 'O bir karga baba, uc oldu soruyorsun. Beni isitmiyor musun?'
Yasli baba dorduncu defa da sorunca oglunun sabri tasti ve sesini yukseltti: 'Baba bunu neden yapiyorsun? Tam dort defadir onun ne oldugunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrimi mi deniyorsun?'
Babası -yuzunde hâlâ bir gulumseme- yerinden kalkti, iceri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hâtıra defteriydi. Oturdu, sayfalarini karistirdi ve aradigini buldu. Sevgiyle gulumseye devam ederek sayfasi acik bir vaziyette defteri ogluna uzatti ve o sayfayi okumasini soyledi.
'Bugun 3 yasindaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanibasimizdaki pencerenin pervazina bir karga kondu. Oglum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 sorusunda da ona sevgiyle sarilarak, onun bir karga oldugunu soyledim. Rahatsiz olmak mi? Hayir! Onun sorusunu masumca tekrar edisi icimi sevgiyle doldurdu.'
...
insanin ister istemez gozleri doluyor, hele bir de minicik yavrunuzun ellerinin sizin ellerinizi aradigi, hayatin o essiz zaman dilimlerinden birini yasiyorsaniz... benim aklima bir de annemin az zamanlarda ettigi oz laflardan bir geldi; "insan, annesine olan borcunu yavrusuna odermis..."
4 Kasım 2008 Salı
Kemer Country At Ciftliginde atlarla ilk tanisma.
Yamancik bu kocaman hayvanlari once gormezden gelmeye calisiyor. Ama atlar gayet israrli.. Yanimiza gelip ellerimizde onlar icin birseyler var mi diye kontrol ediyorlar. Yaman hala saskin.. Bu devasa yaratiklar.. hareket ediyorlar.. hav demiyorlar, miyav demiyorlar.. allah allah?
Yamancik bu kocaman hayvanlari once gormezden gelmeye calisiyor. Ama atlar gayet israrli.. Yanimiza gelip ellerimizde onlar icin birseyler var mi diye kontrol ediyorlar. Yaman hala saskin.. Bu devasa yaratiklar.. hareket ediyorlar.. hav demiyorlar, miyav demiyorlar.. allah allah?
3 Kasım 2008 Pazartesi
21 Ekim 2008 Salı
disarida bir gun
20 Ekim 2008 Pazartesi
13 Ekim 2008 Pazartesi
oyun parkinda
7 Ekim 2008 Salı
geriye bakis
yamancik artik 8 aylik koca bir bebek... 8. aydan geriye babasiyla bir bakiyoruz da, simdi ayakta durmak icin cildiriyor, babasini annesini hart diye isiriyor, eline aldigi ekmekleri evire cevire yiyip yutuyor hallerini gorup ilk aylari dusundukce gecen zamana sasip duruyoruz.
Meshur iii iii diye miziklanmalarin yerini bugunlerde muhtesem hecelemeler almaya basladi. Yaman artik bize basbayagi soyleniyor, hatta firca atiyor. Isten gelince simsiki sariliyor. Sabahlari ilk agularla gozlerimizi dunyaya gulerek acmamizi sagliyor.
babasiyla buyuk buyuk konusuyor, dayisiyla aldim verdim oyununu, halasina koca kahkahalarla ce-e oyunlarini oynuyor.
En buyuk gozdesi Cincan; zavalli kedicik kuyrugunu kaptiracak diye odumuz kopuyor. Gecenlerde Kopuk'un gozunu minik parmaklariyla eline almaya calisinca, biz ne yapacagimizi sasirdik. Neyse ki Kopuk istifini hic bozmuyor, muhtemelen buyusun de gosteririm ben ona diye dusunuyor..
Ayicikli patikleriyle 9.ayinin ilk haftasinda iste Yaman.
Meshur iii iii diye miziklanmalarin yerini bugunlerde muhtesem hecelemeler almaya basladi. Yaman artik bize basbayagi soyleniyor, hatta firca atiyor. Isten gelince simsiki sariliyor. Sabahlari ilk agularla gozlerimizi dunyaya gulerek acmamizi sagliyor.
babasiyla buyuk buyuk konusuyor, dayisiyla aldim verdim oyununu, halasina koca kahkahalarla ce-e oyunlarini oynuyor.
En buyuk gozdesi Cincan; zavalli kedicik kuyrugunu kaptiracak diye odumuz kopuyor. Gecenlerde Kopuk'un gozunu minik parmaklariyla eline almaya calisinca, biz ne yapacagimizi sasirdik. Neyse ki Kopuk istifini hic bozmuyor, muhtemelen buyusun de gosteririm ben ona diye dusunuyor..
Ayicikli patikleriyle 9.ayinin ilk haftasinda iste Yaman.
6 Ekim 2008 Pazartesi
29 Eylül 2008 Pazartesi
28 Eylül 2008 Pazar
16 Eylül 2008 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)